Evren
Big Bang ile oluştu.
Bunu artık ateistler ve materyalistler dahi inkar edemiyorlar. Zamanında bu teoriyi “saçmalık” diye niteleyenlerin dahi reddedemedikleri bir gerçek dolanıyor etrafımızda.
Bunu artık ateistler ve materyalistler dahi inkar edemiyorlar. Zamanında bu teoriyi “saçmalık” diye niteleyenlerin dahi reddedemedikleri bir gerçek dolanıyor etrafımızda.
Peki
bu patlama neden bu kadar önemli ?
Evrenin
patlamayla oluşması demek yüzyıllardır savunulan “Tanrı yoktur, evren ezeli ve
ebedidir” denilip evrenin Tanrı olduğu görüşünü çökertir de o yüzden bu kadar
önemlidir.
Evrenin
“sonradan oluşması” demek evreni oluşturanın varlığına işaret eder de o yüzden
bu kadar önemlidir.
Teoriyle
ilgili elimizdeki bulgular ise tesadüfe yer olmayacak kadar mükemmel.
Paul
Davies’e göre bu patlama, 1/10 üssü 60 oranında farklı şekilde cereyan etmiş
olsaydı evren oluşamadan yok olacaktı.
Stephen Hawking’e göre de patlamadan 1 saniye sonra patlamanın yoğunluğu çok küçük bir sapma dahi gösterse evren sonraki 10 yıl içinde büsbütün çökecekti.
Stephen Hawking’e göre de patlamadan 1 saniye sonra patlamanın yoğunluğu çok küçük bir sapma dahi gösterse evren sonraki 10 yıl içinde büsbütün çökecekti.
Rakamları
somutlaştırmak için söylüyorum. 20 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir hedefe
attığımız kurşunun hedefi bulma olasılığı da bu oranlarla eştir.
Tüm
bunlar, evrenin sonradan ortaya çıktığını, ezeli ve ebedi olmadığını
gösteriyor. Her oluşan şey ise yok olmaya mahkumdur. Evrenin de sonu gelecek.
Nitekim yıldızların belli bir ömürleri olduğunu hepimiz biliyoruz. Yıldızlar da
doğar ve ölürler. Yeni yıldızlar için gerekli gazlar ise gittikçe azalmaktadır.
Bu ham madde tükendiğinde ise evren sürekli bir karanlığa gömülecek ve kainat
yok olacaktır. Kurandaki kıyamet senaryolarını okuyan bir insan da, konuyla
ilgili çöküş senaryolarının Kuran’ın kıyamet senaryolarıyla muhteşem bir
benzerlik içinde olduğunu görecektir..
Özetle,
evrenin oluşması bir oluşturucuyu göstermektedir. Yukardaki bulgular da bu
oluşturucunun mükemmel olduğunu ve asla tesadüfle açıklanamayacağını anlatıyor
bize.
Nitekim
1992 yılında teoriyi destekleyen yeni kanıtlar bulan astronom George Smoot,
şaşkınlığını şu sözlerle dile getirmiştir:
“Eğer dindarsanız bu Tanrının yüzüne bakmak gibi bir şey.”
“Eğer dindarsanız bu Tanrının yüzüne bakmak gibi bir şey.”
NASA
fizikçisi Robert Jastrow ise bilim adamlarının cehalet dağını aştığı, en yüksek
tepeye tırmandığı ancak en üstteki kayaya çıkınca orada binlerce yıldır oturan
ilahiyatçılarla karşılaştığı yorumunu yapmıştı..
Bir
Yaratıcı var, ve bu bizlerin savunduğu bir Yaratıcı.. Bize daha önce olmadığı
kadar da yakın..
İnkarcılar
ise yalnızca yalan söylüyorlar..
Müslüm
Zunluoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder